Suudi Arabistan’ın ekonomisi 50 yıldır hızla büyüyor. Bu son yüzyıl içinde GSYİH artışı bakımından yalnızca Çin ve Güney Kore[1]’nin ardından dünyadaki üçüncü en hızlı ülke olmuştur ve kişi başına gelirin 2012’de 25.000 ABD$’dan 2020’ye kadar 33.500 ABD$’a çıkması beklenmektedir[2]. Suudi Arabistan şimdi ekonomisini hidrokarbona dayalı endüstriler olan geleneksel dayanaklardan uzaklaştırıp çeşitlendirmeye devam ettiği için Doğrudan Yabancı Yatırım için dinamik bir varış yeri olarak büyüyen bir itibar kazanmaktadır.

Suudi Arabistan’ın başarısının devam etmesinin çok sayıda nedeni vardır. Bu ülke dünyanın önde gelen ekonomilerinden birisi olarak yer etmiştir, G20 üyesidir ve ayrıca Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki en büyük ve en başarılı ekonomidir[3]. Petrol kaynakları dünya rezervlerinin yaklaşık beşte birini temsil eden Suudi Arabistan toplam Arap Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının (GSYİH) yüzde 38’ini katmaktadır[4]. Körfez İşbirliği Konseyinin (Gulf Cooperation Council, GCC) önde gelen bir üyesi olduğu için Suudi Arabistan’da iş yapmak aynı zamanda diğer MENA ekonomilerinin yanı sıra GCC’nin diğer beş üyesine (Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri) gümrüksüz şekilde ulaşma olanağı sağlamaktadır[5].

Ülkenin rekabetçi vergi rejiminden hem şirketler hem bireyler yarar sağlamaktadır. Suudi Arabistan’da mevcut olmayan yaygın vergilendirme şekilleri arasında gelir vergisi, satış vergisi ve emlak vergisi bulunmaktadır (Katma Değer Vergisi (KDV) halen bulunmamasına rağmen 2018 yılında Suudi Arabistan dahil olmak üzere tüm GCC’de uygulanması planlanmıştır). İhracattan elde edilen gelirler için vergi istisnaları mevcut olduğu gibi araştırma ve geliştirme yatırımları için vergi kredileri uygulanmaktadır. Yabancı yatırımcılar için başka bir iyi haber de şudur: şirketler için toplam kâr üzerinde nispeten düşük şekilde yüzde 20 kurumlar vergisi ve %5 stopaj vergisi vardır ama tüm zararlar ileriye devir edilerek gelecekteki vergilerden mahsup edilebilmektedir[6].

Avrupa, Asya, Afrika ve Hindistan alt kıtası arasındaki kavşakta çok elverişli bir stratejik coğrafi konumda bulunan Suudi Arabistan’ın gayet iyi şekilde oluşmuş altyapısı ve nakliye bağlantıları bulunmaktadır ve hükümetin stratejik kararlarının birçoğunda gittikçe daha genç olan bir nüfus temel bir etken olmaktadır. Suudi Arabistan 3G hizmetleri (2004) ve 4G hizmetleri (2011) için ruhsat veren ilk ülkeler arasında bulunmuş ve 2015 başlarında mobil telefon nüfuz oranı tüm ülkede 52 milyon abone ile yaklaşık yüzde 167,5 olmuştur[7]. Suudi Arabistan vatandaşlarının hızla kentleşmesi kent ulaşım sistemlerinin genişlemesini hızlandırmıştır ve ülkenin üç ana havaalanı – Riyad, Cidde ve Dammam – gittikçe artan yolcu ve yük için hizmet vermektedir.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi ve MENAT bölgesinde No. 1 olan Suudi Arabistan, Uluslararası Finans Şirketi/Dünya Bankası’nın 2015 ‘İş Yapma’ raporuna göre toplam ‘İş Yapma Kolaylığı’ bakımından 189 ülke arasında 49’uncu sırada bulunmaktadır. Yalnızca iki ülke daha büyük cari hesap fazlasına sahiptir. Suudi Arabistan son yirmi yıl boyunca uluslararası işbirliğini güçlendirmek için çalışmıştır.

1997 yılında Geniş Arap Serbest Ticaret Bölgesinin (GAFTA) kurucu üyeleri arasında yer almıştır. Suudi Arabistan sekiz yıl sonra Dünya Ticaret Örgütüne katılmıştır. Ayrıca Avrupa ve Asya ülkeleri ile iki taraflı ticaret ve yatırım anlaşmaları imzalamıştır. Ayrıca GCC’nin kurucu bir üyesi olarak 2003 yılında GCC Gümrük Birliğinin getirilmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Bu anlaşma dahili tarifeleri ortadan kaldırmış ve işgücünün ve sermayenin üye ülkeler arasında serbest hareketine olanak vermiştir[8].

Doğrudan Yabancı Yatırım için Mevzuat Teşvikleri

Suudi hükümeti, ekonomiyi çeşitlendirmenin ve gelecek kuşaklara istihdam sağlamanın en etkili yollarından birisi olarak kabul edilen |Doğrudan Yabancı Yatırım çekme isteğini asla gizlememiştir. Gerçekten de, ülkenin stratejik kalkınma planı, Vizyon 2030, ülkenin hedefini Doğrudan Yabancı Yatırımı 2030’a kadar GSYİH’nin yüzde 3,8’inden uluslararası referans seviyesi olan GSYİH’nin yüzde 5,7’sine çıkarmak olarak belirlemektedir[9].

Suudi Arabistan, 2020’ye kadar ara hedefleri[10] özetleyen Ulusal Dönüşüm Programında (NTP), hedefin, Doğrudan Yabancı Yatırımı 30 milyar SAR’dan (8 milyar ABD$) 70 milyar SAR’a (18,6 milyar ABD$) çıkarmak olduğunu belirtmektedir. Bu hedef, ülkenin “küresel ölçekte bir yatırım güç merkezi haline gelme kararlılığını” belirten Vizyon 2030’un güçlü amaçları ile takviye edilmektedir. Vizyon 2030 devam ederek Suudi Arabistan’ın şunları yapacağını belirtmektedir:

“… Umut veren ekonomi sektörlerimizin önünü açmak, ekonomimizi çeşitlendirmek ve iş fırsatları yaratmak için yatırım araçlarımızı geliştirmek. Ayrıca bazı hükümet hizmetlerini özelleştirerek, iş ortamını iyileştirerek, küresel ölçekte en iyi yetenekleri ve en iyi yatırımları kendimize çekerek ve üç kıtayı birleştiren özgün stratejik konumumuzdan yararlanarak ekonomimizi büyütecek ve hizmetlerin kalitesini iyileştireceğiz.”

Suudi hükümeti bunları yaparak yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek için bazı adımlar atmıştır – en başta, 2000 yılındaki Yabancı Yatırım Yasası ve daha sonra Suudi Arabistan Genel Yatırım Dairesinin (SAGIA) kurulması vasıtası ile.

SAGIA Suudi Arabistan’da ülke içine yapılacak yatırım için merkezi kuruluştur. Amacı “kalkınma amaçlarına hizmet etmek ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesine katkıda bulunmak için yatırım çekilmesine yardımcı olmak”tır.[11] Yatırım ruhsatlarını vermekten sorumludur ve şirketin tescil edilmesi ve kurulması SAGIA’ya başvurudan sonra artık 30 gün içinde gerçekleşmektedir[12].

Yabancı yatırımcılar ayrıca şunlar dahil olmak üzere bir dizi mali programa erişebilmektedir: Arap mali piyasalarının ve üye devletler arasındaki ticaretin gelişmesini destekleyen Arap Para Fonu[13]; tüm Orta Doğu’da sosyal gelişmeyi ve ekonomik projeleri finanse eden Ekonomik ve Sosyal Gelişim için Arap Fonu (AFESD) ve ticareti arttırmak için orta ve uzun vadeli krediler sağlayan Arap Ticaret Finansman Programı. Ayrıca Suudi Endüstriyel Kalkınma Fonu (SIDF) ve daha başka resmi ve ticari banka fon sağlama mekanizmaları vasıtası ile endüstriyel projeler için fon sağlama olanağı da vardır.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası kurumsal yatırımcıların kendi özelleştirme programına katılmasını teşvik etmek amacı ile bazı yabancı mülkiyet ve yatırım yönetmeliklerini Mayıs 2016’da gevşetmiştir[14].

Tüm dünyada güçlü iş bağlantılarının sağlamlaştırılması

Suudi Arabistan’ın uygulama ile ilgili mevzuat değişikliklerine ve derin bir anlayışa dayalı stratejik planlarına ek olarak mesajını yaymak için gösterdiği kararlılık bu ülkenin 2017 ilkbaharında bazı yüksek profilli uluslararası ticaret ve diplomasi girişimlerine katılmasına yol açmıştır.

Bunun başta gelen örneklerinden birisi Kral Salman’ın Japon Başbakanı Shinzo Abe’yi Tokyo’da ziyaret etmesidir.

Bu ikili “‘Suudi-Japon Vizyonu 2030’ diye bilinen açıklamayı yaparak ikili ekonomik işbirliğini güçlendirmek üzere anlaşmaya varmıştır.”[15] Haberler Japonya’nın Suudi Arabistan’ı “kendi altyapı ihracatları için çekici bir pazar” olarak gördüğünü belirtmiş ve bunun yanı sıra Japon şirketlerini Suudi Arabistan’a daha fazla yatırım yapmaya davet etmek için ekonomi bölgeleri kurma olanakları da incelenmiştir[16].

Mevzuat reformlarının ve diplomatik çabaların bir araya gelmesinin başka yerlerde de meyve verdiği görülmektedir. Şubat 2017’de PepsiCo Cidde’de önemli bir üretim tesisi kurma planlarını açıklayarak Suudi Arabistan’nın geleceğine güven duyduğunu ortaya koymuştur. İlerideki yıllarda daha da genişlemeden önce tüm Körfez bölgesine tedarikte bulunacaktır. PepsiCo Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika CEO’su Sanjeev Chadha şunları söylemiştir: “Bu plan küresel olarak PepsiCo sisteminde en büyüklerden birisi olmasıdır.”[17]

Küresel elektronik devi Sony de Orta Doğu ve Afrika’daki varlığını büyütmeyi hedeflemektedir. Piyasaya yeni ürünler vermeyi ve yenilenmiş bir iş stratejisini bir araya getirerek 2017 yılında işlerini yüzde 20 arttırmayı amaçlamaktadır[18].

Bu yıl Mart ayında, Kral Salman’ın Japonya ziyaretinin bir parçası olarak, Toyota Motor Corp Suudi Arabistan’da taşıtlar ve parçalar üretmek için bir fizibilite çalışması yapmak üzere Suudi Arabistan’ın Ulusal Endüstriyel Guruplar Gelişme Programı (NICDP) ile bir mutabakat zaptı imzaladı[19].

SABIC, Ma’aden, PetroRabigh gibi Suudi şirketler ve ülkedeki daha başka büyük endüstriyel şirketler tarafından üretilen malzemeleri kullanarak yerel bir tedarik üssü geliştirmeyi değerlendirecek olan fizibilite çalışmasına Toyota’nın 60 yıldan uzun süredir yerel distribütörü olarak Abdul Latif Jameel de katılacaktır. Ayrıca Suudi bir işgücünün geliştirilmesi ve bu alana çekilmesi ve uygun eğitim programlarının sağlanması konularını da inceleyecektir.

Suudi Arabistan’ın Geleceğine yatırım yapıyoruz

Omar Al-Madhi liderliğinde gerçekleşen bu girişim ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı yapan fırsatları belirleyecek ve yatırım sağlayacaktır ve benimsediği yaklaşım Vizyon 2030’un tutkularının gerçekliğe dönüşmesini sağlamaya katkıda bulunmaya uygundur. Abdul Latif Jameel Investments, ortaklar, hissedarlar ve topluluklar için değeri ve gelirleri maksimize edecek şekilde çeşitlendirme ve büyüme için aktif şekilde yeni fırsatlar araştırmaktadır. Omar Al-Madhi bu konuda görüşlerini belirterek şunları söylemiştir: “Dünyanın bu dinamik bölgesinde Abdul Latif Jameel’in güçlü varlığına ve marka tanınmışlığına dayanarak, Suudi Arabistan’ın, onun vatandaşlarının ve iş sektörünün gelişmesine katkı yapmak için önemli bir potansiyele sahip olan hızla büyüyen çeşitli sektörlerde önde gelen küresel oyuncular ile birleşme ve satın alma işlemleri ve iş ortaklıkları vasıtası ile büyüme ve çeşitlendirme için yeni fırsatlar araştırıyoruz. Geçen on yıllar boyunca Jameel Topluluğu tarafından Suudi Arabistan’da yapılan muhteşem ve uzun vadeli katkıların sürdürülmesi bakımından, topluluk geliştirme konusu planlarımızın temel dayanaklarından birisi olarak kalmaktadır”

Ekonomisi yapısal bir dönüm noktasında bulunan ve Vizyon 2030’dan güç alan Suudi Arabistan’da yatırım yapmak için daha iyi bir zaman hiç olmadı. Gurur verici mirası, tarihi ve kültürel anlayışı ile Abdul Latif Jameel Suudi Arabistan ve geniş olarak Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesi için yatırım ve gelişme potansiyelini ortaya çıkararak tercih edilir yatırım ortağı halinde komuta konumunda bulunmaya devam ediyor. İlerideki heyecan verici fırsatlar için size yol gösterebilmeyi umuyoruz.

[1] Facts and Figures, Saudi Arabian General Investment Authority/World Bank
[2] Doing Business in Saudi Arabia, International Market Advisor, accessed May 2017
[3] Doing Business in Saudi Arabia, International Market Advisor, accessed May 2017
[4] Investment Incentives, Saudi Arabian General Investment Authority (May 2017)/World Bank
[5] Doing Business in Saudi Arabia, International Market Advisor, accessed May 2017.
[6] Positive Laws and Regulations, Saudi Arabian General Investment Authority, accessed May 2017.
[7] Infrastructure, Saudi Arabian General Investment Authority, accessed May 2017.
[8] Positive Laws and Regulations, Saudi Arabian General Investment Authority, accessed May 2017.
[9] Goals, Vision 2030: Kingdom of Saudi Arabia, accessed May 2017
[10] National Transformation Program 2020, Kingdom of Saudi Arabia, 2016
[11] About SAGIA, accessed June 2017
[12] Investment Incentives, Saudi Arabian General Investment Authority, accessed May 2017
[13] Investment Incentives, Saudi Arabian General Investment Authority, accessed May 2017
[14] Saudi Arabia overhauls foreign ownership regulations for listed companies, The National, 3 May 2016
[15] Japan, Saudi officials agree to accelerate efforts to realize joint projects, The Japan Times, 14 March 2017
[16] Japan, Saudi officials agree to accelerate efforts to realize joint projects, The Japan Times, 14 March 2017
[17] Pepsi building ‘one of its largest plants’ in Saudi Arabia – reports, FoodBev Media, 22 February 2017
[18] Sony aims to grow business by 20pc in region, TradeArabia, 6 April 2017
[19] Japan’s Toyota to look at Saudi production as the countries seek closer ties, Reuters, 14 March 2017